İnsanlar, doğadaki en karmaşık ve gelişmiş canlı türlerinden biridir. Ancak, diğer canlılarla da birçok ortak özelliği paylaşırlar. Bu ortak özellikler, insanların doğayla olan bağlarını ve diğer canlılarla kurdukları ilişkiyi daha iyi anlamamıza yardımcı olur.
Öncelikle, insanlar ve diğer canlılar arasında beslenme ihtiyacı ortak bir özelliktir. Tıpkı diğer canlılar gibi, insanlar da enerji sağlamak ve vücutlarının ihtiyaç duyduğu besin maddelerini alabilmek için beslenmeye ihtiyaç duyarlar. Bu nedenle, hem insanlar hem de diğer canlılar, çeşitli besin kaynaklarına bağımlıdır ve bu kaynakları tüketirler.
Bunun yanı sıra, üreme ve çoğalma da insanlarla diğer canlılar arasında ortak bir özelliktir. Her canlının temel amacı türlerini devam ettirmektir ve bu amaç doğrultusunda üreme ve çoğalma gerçekleşir. İnsanlar da diğer canlılar gibi üreme yoluyla yeni bireyler meydana getirir ve türlerini sürdürürler.
Ayrıca, insanlar ve diğer canlılar arasında duygusal ve sosyal bağlar kurma ihtiyacı da ortak bir özelliktir. İnsanlar da diğer canlılar gibi sosyal varlıklardır ve topluluklar halinde yaşarlar. Duygusal bağlar kurarak, birbirleriyle etkileşim halinde olurlar ve birlikte yaşama gereksinim duyarlar.
Sonuç olarak, insanlar ve diğer canlılar arasında beslenme, üreme, duygusal ve sosyal bağlar kurma gibi ortak özellikler bulunmaktadır. Bu ortak özellikler, insanların doğayla olan bağlarını güçlendirir ve diğer canlılarla olan ilişkilerini şekillendirir. Bu ortak noktaları anlamak, insanların diğer canlılarla birlikte yaşama ve doğayı koruma konusundaki sorumluluklarını daha iyi anlamamıza yardımcı olur.
Solunum yaparlar.
Canlı organizmaların yaşamlarını sürdürebilmeleri için gerekli olan oksijenin vücuda alınması ve karbondioksitin dışarı atılması işlemine solunum denir. Solunum, hücrelerin enerji üretmek için gereken oksijeni alması ve enerji üretimi sonucu oluşan karbondioksiti atması sürecidir.
İnsanlar, hayvanlar, bitkiler ve mikroorganizmalar gibi farklı organizmalar farklı şekillerde solunum yaparlar. Solunum işlemi sırasında hücrelerde bulunan besin maddeleri oksitlenir ve bu oksidasyon sonucunda enerji açığa çıkar. Bu enerji hücrelerin yaşamsal faaliyetlerini sürdürebilmesi için kullanılır.
- İnsanlar ve diğer hayvanlar genellikle oksijeni soluyarak alırlar ve karbondioksiti solunum yoluyla dışarı atarlar.
- Bitkiler ise fotosentez yoluyla oksijen üretirler ve karbondioksiti emerler.
- Bazı mikroorganizmalar ise farklı solunum yollarıyla yaşamlarını sürdürürler.
Solunum sistemi, solunum yoluyla alınan oksijenin vücuttaki hücrelere taşınmasını sağlar. Bu sistem, burun, soluk borusu, akciğerler ve diyafragma gibi organlardan oluşur. Solunum yapabilen organizmaların yaşamlarını sürdürebilmeleri için düzenli bir şekilde solunum yapmaları gerekmektedir.
Beslenirler.
Doğada yaşayan hayvanlar da insanlar gibi beslenmek zorundadır. Beslenme, hayvanların sağlıklı bir şekilde yaşamlarını sürdürebilmeleri ve enerji ihtiyaçlarını karşılayabilmeleri için oldukça önemlidir. Genellikle hayvanlar doğada bulunan yiyeceklerle beslenirler ve avlanarak ya da bitkisel besinler tüketerek beslenme ihtiyaçlarını karşılarlar.
Hayvanların beslenme alışkanlıkları türlerine ve yaşadıkları çevreye göre değişiklik gösterebilir. Etobur hayvanlar et ile beslenirken, otoburlar ise sadece bitkisel besinlerle yetinirler. Bazen ise hem et hem de bitki tüketen omnivor hayvanlar da bulunmaktadır.
- Kaplanlar gibi etoburlar, avlarını avlayarak ya da diğer hayvanların artıklarını tüketerek beslenirler.
- Geyikler gibi otoburlar ise genellikle çimen, yaprak ve bitki kökleriyle beslenirler.
- Ayılar gibi omnivor hayvanlar ise balık, meyve, sebze gibi çeşitli besinleri tüketirler.
Hayvanların beslenme alışkanlıkları genellikle doğal yaşam alanları ve biyolojik gereksinimleri doğrultusunda şekillenir. Bu sebeple, doğadaki denge ve çeşitlilik hayvanların sağlıklı bir şekilde beslenmeleri için oldukça önemlidir.
Ürerler.
Kediler bizim evlerimizin en sevimli ve en tatlı üyeleridir. Uykucu doğaları, oyuncu tavırları ve bağımsız karakterleriyle tanınırlar. Kediler aynı zamanda hızlı çoğalabilen canlılardan da biridir. Dişi bir kedi bir kez çiftleştikten sonra, yaklaşık 2 ay sonra yavrularını dünyaya getirir.
Kediler genellikle ortalama 4-6 yavru doğururlar ve bu yavrular 2-3 hafta içinde gözlerini açarlar. Yavrular anneleri tarafından beslenir ve korunurken, oyuncaklarla oynayarak çevrelerini keşfetmeye başlarlar. Kedigiller familyasına ait olan her kedi türü farklı üreme alışkanlıklarına sahiptir.
Bazı kediler yalnız yaşamayı tercih ederken, bazıları gruplar halinde yaşar ve birlikte avlanır. Yine de, hepsi de doğal olarak ürerler ve türlerini devam ettirirler. Kedilerin yavruları genellikle anne kedi tarafından eğitilir ve avlanma becerilerini geliştirirler.
Evde beslenen kediler genellikle kısırlaştırılır veya sterilize edilirler, böylece istenmeyen yavruların doğmasının önüne geçilir. Kedilerin üreme döngüsü doğal bir süreçtir ve insanlar bu süreci kontrol altında tutmaya çalışırlar.
Hareket ederler.
Zebra kar rengi beyaz ve siyah olan çimenlerde hareket ederler. Aynı zamanda aslanlar avlanırlar; bu büyük kedigiller grupları aydınlık gecelerde hareket ederler. Hareketin var olduğu yerlerden biri de ormanlardır. Ormanlarda sincaplar ağaç dalları arasında hızlıca hareket ederler.
- Geyikler sessizce ormanda hareket ederler.
- Kurtlar sürüler halinde yer değiştirirler.
Kuşlar ise genellikle kanatlarıyla hareket ederler. Örneğin, kartallar yüksekten alçak yere hareket ederler. Kargalar ise akıllıca çözümlerle nesneleri taşıyarak hareket ederler. Denizde ise balinalar yüzerken suyun içinde zarifçe hareket ederler.
- Ahtapotlar su altında kolları ile serbestçe hareket ederler.
- Yunuslar su üstünde sıçrayarak hareket ederler.
Duyu organları vardir.
İnsan vücudu, çeşitli duyu organları aracılığıyla çevresindeki dünyayı algılar. Bunlar; görme, işitme, koku, tat ve dokunma duyularıdır. Görme duyusu, gözler aracılığıyla çevredeki ışığı algılar ve beyne gönderir. Işık yansımaları sayesinde renkleri, şekilleri ve hareketleri görürüz.
İşitme duyusu ise kulaklar aracılığıyla sesleri algılar. Ses dalgaları kulak zarına ulaşır ve iç kulağa iletilir. Beyin bu ses sinyallerini yorumlar ve duymamızı sağlar. Koku ve tat duyuları da burun ve dil aracılığıyla çalışır. Kimyasal maddelerin kokularını ve tatlarını algılayarak beyne iletilirler.
Dokunma duyusu ise derimizdeki sinir uçları sayesinde çalışır. Sıcaklık, basınç, dokunma ve acı gibi stimuli deri tarafından algılanır ve beyne iletilir. Bu sayede çevremizdeki nesneleri hisseder ve dokunabiliriz.
- Görme duyusu – Gözler
- İşitme duyusu – Kulaklar
- Koku duyusu – Burun
- Tat duyusu – Dil
- Dokunma duyusu – Deri
Bu konu 4. sınıf insanın diğer canlılarla ortak özellikleri nelerdir? hakkındaydı, daha fazla bilgiye ulaşmak için Canlı Varlıkların 7 özelliği Nedir? sayfasını ziyaret edebilirsiniz.